Zamanın sessizce akıp geçtiği bir dünyadan tekrar kaosun içine döndüm bugün... İnsanın beynini otomatiğe aldığı o rutin hayatından kurtulduğu, her şeyi ciddiye almayı kenara bıraktığı ve aydınlık gözlerle sadece haz ve mutluluğa odaklandığı o tatil günleri yerini sonrasında hep iç hesaplaşmaya bırakıyor bende...
Bu aydınlık gözlerle etrafa bakma olayını normal sürüp giden yaşamlarımızda neden kullanamıyoruz? Neden her şeyi ciddiye almak zorundayız ve neden etrafımızdaki her küçük olayın içimizi karartmasına izin veriyoruz? Sürekli hedefler ve çoğunlukla paraya bağlı sıkıntılarla neden vaktimizi boşa harcıyoruz?!? Akıp gidiyor ömrümüz... Dalyan'daki dingin nehir gibi de değil üstelik... Her yeni gün bir öncekinden daha hızlı akıp gidiyor... Her yeni gün maddi anlamdaki hayatımıza büyük başarılar vaat ederken, egolarımızın sinsice gıdıkladıkları benliklerimizle herkesten biri olmayı kabul edemiyor, daha çok uğraşıp daha çok maddi dünya batağına batırıyoruz ruhlarımızı... Oysa başka yerlerde sessizce salınıp giden hayatlar var... Kendilerini huzura terk eden...
Bir yer var, biliyorum;Her şeyi söylemek mümkün;Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;Anlatamıyorum.
ishtar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder