Uyku genel olarak Non-REM ve REM olmak
üzere iki evreden oluşur. Uykuya daldıktan sonra 20-45 dakika arası geçirilen
sürede kişi Non-REM evresi içindedir. Yapılan son araştırmalara göre uykunun
her evresinde rüya görülür ancak Non-REM evresinde görülen rüyalar hatırlanmaz.
Non-REM evresinde derin bir uyku hali söz konusudur ve hızlı göz hareketleri (Rapid
Eye Movement) görülmez. Zaten bu sebeple bu evreye Non-REM evresi adı
verilmiştir. Gün boyu oluşan zihinsel yorgunluk bu evrede telafi edilir. Geriye
kalan ortalama 7 saatlik kısım ise bedenin dinlenmesi için gereklidir ve Non-REM
süresi sonunda zihin aktif olabilir hale gelir. Uykunun ikinci evresi yani REM
evresinde çok hızlı göz hareketleri görülür ve bu evrede görülen rüyalar
hatırlanır. Lusid rüya da işte bu evrede görülür.
Lusid Rüya, kişinin rüyada
olduğunu fark edip bilinçli bir şekilde rüyayı yönlendirmesidir. Genellikle
bilinenin aksine lusid rüya görürken yaptığımız şeyler gerçekten olan şeyler
değildir veya gerçek dünyada -rüyaların size bıraktığı izlenimler ve duygular
dışında- herhangi bir değişiklik yaratmaz. Yani filmlerde izlediğimiz şeyleri
bir kenara atıyoruz burada genel olarak. Lusid rüyada sadece ama sadece rüyamızı
bilincimizle kendimiz yönetiriz. Hepsi budur. Hepsi budur ancak o kadar da
kolay bir şey değildir bilinçsiz rüyadan bilinçli rüyaya geçiş… Şahsen ben pek
çok defa lusid rüya gördüm. Ancak bunların hiçbirine bilinçli şekilde geçiş yapmadım.
Gerçi bunun için uğraşmadım ve istediğim zaman lusid rüya göremiyorum.
Özellikle aşırı stresli, sıkıntılı olduğum dönemlerde sanıyorum zihnim hemen
aktif hale geçmeye çalıştığından kendiliğinden rüyadaki abuk sabuk herhangi bir
durumu fark edip rüyada olduğumun farkına varıyor, rüyamı yönetmeye başlıyorum.
Genellikle rüya içindeki size
tuhaf gelen bir durumu fark etmenizle rüyada olduğunuzu anlamanız mümkün
olduğundan genellikle söylenilen ilk teknik sürekli belli süreli aralıklarla rüyada
olup olmadığınızı sorgulamanızdır. Örneğin her yarım saatte bir “Rüyada mıyım?”
diye sorgulayarak etrafınızda gerçek dışı olabilecek durumları fark etmeye
çalışırsanız, bu beyninize otomatik olarak kazınacak ve rüya sırasında da kendinize
“Rüyada mıyım?” diye soracak ve belki etrafınızdaki pembe pofuduk tavşanlara
bakarak “Aa evet rüyadayım!” cevabını verebileceksiniz… Bir rüyamda –ki iç içe
gördüğüm dört rüyadan oluşan berbat bir kâbustu kendisi- uyandığımı, yataktan
kalktığımı ve ışığa bastığımı görüyordum. Ancak ışık düğmesinin normaldekinden
değişik olması bana tuhaf gelmişti ve rüyada olduğumu fark etmiştim.
Hatırlarsanız “Inception” filminde de Leonardo DiCaprio sürekli bir şeyi
döndürerek onun düşüp düşmediğini kontrol ediyordu rüyada olduğunu anlamak için…
Tabi bizler filmdeki gibi dört beş kişi bir makineye bağlanıp aynı rüyaya
ışınlanmıyoruz. Herkes kendi bilinçaltı ile baş başa kalıyor rüyasında… Dolayısıyla
rüyanızda fark edeceğiniz abuk sabuk durum ancak sizin fark edebileceğiniz bir
şeydir. Örnek vermek gerekirse yine bir rüyamda çocukken yaşadığım evdeydim ve
bazı eşyalarımız aynı yerinde duruyordu. Ancak bulunduğum odadaki yazlık havası
ve içindeki değişik eşyalar bana çok tuhaf gelmişti ve “Rüyadayım galiba?”
şeklinde düşündüğümde etrafıma daha dikkatli baktım ve eski evimizin etrafında
olmayan pek çok şey görerek rüyada olduğumu fark ettim… Ve artık rüyayı
yönetebilecek durumdaydım.
Rüyalarımızı nasıl yöneteceğimize
geçmeden önce bu konuyla ilgili bir sitede denk geldiğim hoş bir teknikten daha
bahsetmek istiyorum. Sesinizi belirli aralıklarla “Rüyadayım” diyerek kayıt
edip gece uyurken bunu dinleyebilirsiniz. Bu da sanıyorum etkili olacaktır. Ayrıca
lusid rüya için internette çeşitli bilgisayar programları da dolaşıyor. Ancak
bunlar siz bilgisayarda çalışırken anlık beliren “Rüyadayken duvarın içinden
geçebilirim”, “rüyadayken ejderha görebilirim” şeklinde telkinlerle dolu
mesajlar içeriyor. Bu telkin programlarından birini sigarayı bırakma
denemelerim sırasında kullanmıştım. Maalesef daha çok sigara içmeme neden
olmuştu. Bu sebeple bu tür programları tekrar denemedim. İşe yarayıp
yaramadığını bilmiyorum.
Şimdi gelelim asıl önemli konuya…
Rüyada olduğunuzu fark ettikten sonra ne yapmanız gerekiyor? Öncelikle telaşa
kapılmayın… Altı üstü rüyadasınız. Birçok hurafede anlatıldığının tersine
düştüğünüzde ölmezsiniz, canınız acımaz ya da rüyaya hapsolup kalmazsınız. En
azından ben kendi deneyimlerimden bahsedecek olursam birçok rüyamda yüksekten
düştüm, bıçaklandım vs. ancak hiçbir şekilde rüyamda ölmedim, acı çekmedim ya
da daha beter hiçbir durumla karşılaşmadım. Bu sebeple içim rahat şekilde
diyebilirim ki; lusid rüyaların herhangi bir zararı yoktur. Sadece normalde 7-8
saatlik uyku ile yetinirken bir anda daha fazla lusid rüya görmek için daha
fazla uyuma ihtiyacı içine girebilirsiniz. Bu da sizin iradenizle alakalı bir
şeydir. Yoksa lusid rüya uyuşturucu gibi bağımlılık yapmaz.
Öte yandan lusid rüyada sürekli
rüyanızı yönetmeye çalışırken harcayacağınız efora bağlı olarak sabah oldukça
yorgun şekilde uyanabilirsiniz. Çünkü aklınızdan ne geçiriyorsanız anında
senaryoya dâhil oluyor ve bazen düşüncelerinizi yönlendirmeniz sizi gerçekten
aşırı derecede yoruyor. Örneğin; yıllar önce ilk defa lusid rüya gördüğümde
Diablo II oyunundan fırlamış bir sahnede buldum kendimi… Yanımda beyaz bir at
vardı ve sanki Diablo II’deki son bölümdeydim. Etraf lavlar ve harabelerle
doluydu… Atın üzerine bindim ve o harabelerden birinin içinde açık market
buldum (Ne alakaysa?) Atımdan inerken “Ben at sürmeyi bilmem ki?” diye
düşünüyordum. Orada kuşkulanmaya başlamıştım. Marketin içine girdiğimde yine
çok alakasız ama tavana kadar 2,5 kiloluk çamaşır suları dizilmiş bir rafın
önünde öylece çamaşır sularına bakarken rüyada olduğumu fark ettim ve içimden
belli belirsiz şekilde “Bu şişeler üzerime yıkılmasın da” cümlesi geçti… Cümle
bitmeden raf üzerime devrildi ve son saniyede yine belli belirsiz “Bu şişeler
boş olabilir” diye düşündüm ve şişeler boş şekilde döküldü üzerime. Sonrasında
hemen kendimi marketten dışarı attım ve nasıl uyanabileceğimi düşünmeye
başladım. Defalarca kendi kendime “sağıma doğru dönüyorum” diye tekrar ederek
yatağımda sağıma doğru döndüğümü düşünerek çok zor bir şekilde gece saat 03.00
civarı uyandım…
Aklınıza gelen anında başınıza
geldiği için ilk lusid rüya deneyimleri oldukça sıkıntılı anlar yaşamanıza
sebep oluyor. Hatta çoğu zaman bir an evvel uyanmak, bu saçmalıktan kurtulmak
istiyor insan… Şahsen ben ertesi gün çok yorgun uyandığım için özel olarak
lusid rüya görmek için hiç uğraşmadım. Bu sebeple bu tür rüya gören insanların bu
dünya içinde yaşamayı daha fazla sevip sürekli uyumak isteyeceklerini
sanmıyorum.
Görüldüğü üzere lusid rüya deneyim
kazanması çok aşırı detaylı teknikler istemeyen, bilincimizle bilinçaltımız
arasında gidip geldiğimiz, zihnimizle alakalı bir rüya türü… Eminim birçoğunuz bu
tür rüyalar görmüşsünüzdür. Bizzat kendi deneyimlerim olduğu için epey
örneklendirerek anlattım ama umarım sıkmamışımdır sizleri… Konunun uzmanı olduğumu
söyleyemem ama sormak istediğiniz şeyleri buradan sorabilirsiniz, siz de kendi
deneyimlerinizi burada paylaşabilirsiniz. Bu sayede birlikte yeni şeyler
öğrenebiliriz…
Sevgiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder