Bu Blogda Ara

25 Ağustos 2013 Pazar

Lusid Rüya ve Teknikleri


Uyku genel olarak Non-REM ve REM olmak üzere iki evreden oluşur. Uykuya daldıktan sonra 20-45 dakika arası geçirilen sürede kişi Non-REM evresi içindedir. Yapılan son araştırmalara göre uykunun her evresinde rüya görülür ancak Non-REM evresinde görülen rüyalar hatırlanmaz. Non-REM evresinde derin bir uyku hali söz konusudur ve hızlı göz hareketleri (Rapid Eye Movement) görülmez. Zaten bu sebeple bu evreye Non-REM evresi adı verilmiştir. Gün boyu oluşan zihinsel yorgunluk bu evrede telafi edilir. Geriye kalan ortalama 7 saatlik kısım ise bedenin dinlenmesi için gereklidir ve Non-REM süresi sonunda zihin aktif olabilir hale gelir. Uykunun ikinci evresi yani REM evresinde çok hızlı göz hareketleri görülür ve bu evrede görülen rüyalar hatırlanır. Lusid rüya da işte bu evrede görülür.

Lusid Rüya, kişinin rüyada olduğunu fark edip bilinçli bir şekilde rüyayı yönlendirmesidir. Genellikle bilinenin aksine lusid rüya görürken yaptığımız şeyler gerçekten olan şeyler değildir veya gerçek dünyada -rüyaların size bıraktığı izlenimler ve duygular dışında- herhangi bir değişiklik yaratmaz. Yani filmlerde izlediğimiz şeyleri bir kenara atıyoruz burada genel olarak. Lusid rüyada sadece ama sadece rüyamızı bilincimizle kendimiz yönetiriz. Hepsi budur. Hepsi budur ancak o kadar da kolay bir şey değildir bilinçsiz rüyadan bilinçli rüyaya geçiş… Şahsen ben pek çok defa lusid rüya gördüm. Ancak bunların hiçbirine bilinçli şekilde geçiş yapmadım. Gerçi bunun için uğraşmadım ve istediğim zaman lusid rüya göremiyorum. Özellikle aşırı stresli, sıkıntılı olduğum dönemlerde sanıyorum zihnim hemen aktif hale geçmeye çalıştığından kendiliğinden rüyadaki abuk sabuk herhangi bir durumu fark edip rüyada olduğumun farkına varıyor, rüyamı yönetmeye başlıyorum.

Genellikle rüya içindeki size tuhaf gelen bir durumu fark etmenizle rüyada olduğunuzu anlamanız mümkün olduğundan genellikle söylenilen ilk teknik sürekli belli süreli aralıklarla rüyada olup olmadığınızı sorgulamanızdır. Örneğin her yarım saatte bir “Rüyada mıyım?” diye sorgulayarak etrafınızda gerçek dışı olabilecek durumları fark etmeye çalışırsanız, bu beyninize otomatik olarak kazınacak ve rüya sırasında da kendinize “Rüyada mıyım?” diye soracak ve belki etrafınızdaki pembe pofuduk tavşanlara bakarak “Aa evet rüyadayım!” cevabını verebileceksiniz… Bir rüyamda –ki iç içe gördüğüm dört rüyadan oluşan berbat bir kâbustu kendisi- uyandığımı, yataktan kalktığımı ve ışığa bastığımı görüyordum. Ancak ışık düğmesinin normaldekinden değişik olması bana tuhaf gelmişti ve rüyada olduğumu fark etmiştim. Hatırlarsanız “Inception” filminde de Leonardo DiCaprio sürekli bir şeyi döndürerek onun düşüp düşmediğini kontrol ediyordu rüyada olduğunu anlamak için… Tabi bizler filmdeki gibi dört beş kişi bir makineye bağlanıp aynı rüyaya ışınlanmıyoruz. Herkes kendi bilinçaltı ile baş başa kalıyor rüyasında… Dolayısıyla rüyanızda fark edeceğiniz abuk sabuk durum ancak sizin fark edebileceğiniz bir şeydir. Örnek vermek gerekirse yine bir rüyamda çocukken yaşadığım evdeydim ve bazı eşyalarımız aynı yerinde duruyordu. Ancak bulunduğum odadaki yazlık havası ve içindeki değişik eşyalar bana çok tuhaf gelmişti ve “Rüyadayım galiba?” şeklinde düşündüğümde etrafıma daha dikkatli baktım ve eski evimizin etrafında olmayan pek çok şey görerek rüyada olduğumu fark ettim… Ve artık rüyayı yönetebilecek durumdaydım.

 

Rüyalarımızı nasıl yöneteceğimize geçmeden önce bu konuyla ilgili bir sitede denk geldiğim hoş bir teknikten daha bahsetmek istiyorum. Sesinizi belirli aralıklarla “Rüyadayım” diyerek kayıt edip gece uyurken bunu dinleyebilirsiniz. Bu da sanıyorum etkili olacaktır. Ayrıca lusid rüya için internette çeşitli bilgisayar programları da dolaşıyor. Ancak bunlar siz bilgisayarda çalışırken anlık beliren “Rüyadayken duvarın içinden geçebilirim”, “rüyadayken ejderha görebilirim” şeklinde telkinlerle dolu mesajlar içeriyor. Bu telkin programlarından birini sigarayı bırakma denemelerim sırasında kullanmıştım. Maalesef daha çok sigara içmeme neden olmuştu. Bu sebeple bu tür programları tekrar denemedim. İşe yarayıp yaramadığını bilmiyorum.

Şimdi gelelim asıl önemli konuya… Rüyada olduğunuzu fark ettikten sonra ne yapmanız gerekiyor? Öncelikle telaşa kapılmayın… Altı üstü rüyadasınız. Birçok hurafede anlatıldığının tersine düştüğünüzde ölmezsiniz, canınız acımaz ya da rüyaya hapsolup kalmazsınız. En azından ben kendi deneyimlerimden bahsedecek olursam birçok rüyamda yüksekten düştüm, bıçaklandım vs. ancak hiçbir şekilde rüyamda ölmedim, acı çekmedim ya da daha beter hiçbir durumla karşılaşmadım. Bu sebeple içim rahat şekilde diyebilirim ki; lusid rüyaların herhangi bir zararı yoktur. Sadece normalde 7-8 saatlik uyku ile yetinirken bir anda daha fazla lusid rüya görmek için daha fazla uyuma ihtiyacı içine girebilirsiniz. Bu da sizin iradenizle alakalı bir şeydir. Yoksa lusid rüya uyuşturucu gibi bağımlılık yapmaz.

Öte yandan lusid rüyada sürekli rüyanızı yönetmeye çalışırken harcayacağınız efora bağlı olarak sabah oldukça yorgun şekilde uyanabilirsiniz. Çünkü aklınızdan ne geçiriyorsanız anında senaryoya dâhil oluyor ve bazen düşüncelerinizi yönlendirmeniz sizi gerçekten aşırı derecede yoruyor. Örneğin; yıllar önce ilk defa lusid rüya gördüğümde Diablo II oyunundan fırlamış bir sahnede buldum kendimi… Yanımda beyaz bir at vardı ve sanki Diablo II’deki son bölümdeydim. Etraf lavlar ve harabelerle doluydu… Atın üzerine bindim ve o harabelerden birinin içinde açık market buldum (Ne alakaysa?) Atımdan inerken “Ben at sürmeyi bilmem ki?” diye düşünüyordum. Orada kuşkulanmaya başlamıştım. Marketin içine girdiğimde yine çok alakasız ama tavana kadar 2,5 kiloluk çamaşır suları dizilmiş bir rafın önünde öylece çamaşır sularına bakarken rüyada olduğumu fark ettim ve içimden belli belirsiz şekilde “Bu şişeler üzerime yıkılmasın da” cümlesi geçti… Cümle bitmeden raf üzerime devrildi ve son saniyede yine belli belirsiz “Bu şişeler boş olabilir” diye düşündüm ve şişeler boş şekilde döküldü üzerime. Sonrasında hemen kendimi marketten dışarı attım ve nasıl uyanabileceğimi düşünmeye başladım. Defalarca kendi kendime “sağıma doğru dönüyorum” diye tekrar ederek yatağımda sağıma doğru döndüğümü düşünerek çok zor bir şekilde gece saat 03.00 civarı uyandım…



Aklınıza gelen anında başınıza geldiği için ilk lusid rüya deneyimleri oldukça sıkıntılı anlar yaşamanıza sebep oluyor. Hatta çoğu zaman bir an evvel uyanmak, bu saçmalıktan kurtulmak istiyor insan… Şahsen ben ertesi gün çok yorgun uyandığım için özel olarak lusid rüya görmek için hiç uğraşmadım. Bu sebeple bu tür rüya gören insanların bu dünya içinde yaşamayı daha fazla sevip sürekli uyumak isteyeceklerini sanmıyorum.

Görüldüğü üzere lusid rüya deneyim kazanması çok aşırı detaylı teknikler istemeyen, bilincimizle bilinçaltımız arasında gidip geldiğimiz, zihnimizle alakalı bir rüya türü… Eminim birçoğunuz bu tür rüyalar görmüşsünüzdür. Bizzat kendi deneyimlerim olduğu için epey örneklendirerek anlattım ama umarım sıkmamışımdır sizleri… Konunun uzmanı olduğumu söyleyemem ama sormak istediğiniz şeyleri buradan sorabilirsiniz, siz de kendi deneyimlerinizi burada paylaşabilirsiniz. Bu sayede birlikte yeni şeyler öğrenebiliriz…

Sevgiler...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder