Alt bilinç, benlik ve üst benlik…
Bu isimlerle anılan zihin katmanlarımız ezoterizmde sıkça cinsel uzuvlar, beyin
ve kalp olarak sembolize edilen üçlüye oldukça benzemektedirler. Alt bilincimiz
hiçbir sosyal kuralı gözetmeksizin sürekli isteklerini iletir, beynimiz bunları
dengeleyerek içinde bulunduğumuz duruma göre isteklerin tatmin edilip edilmeyeceğini
belirler, üst benlik ise daha ziyade vicdan gibi bir işlev görür.
Bu üçlünün farkına vardığınızda, tüm
insanların içindeki alt benliğin de farkına varırsınız… İnsanlar çoğunlukla sürekli
haz arayan, bunu doyurmaya çalışan alt benliğin etkisiyle hareket ederler ve
vicdan olarak bahsettiğimiz üst benliklerini fazlaca göz önünde bulundurmuyorlarsa,
beyinleri yani benlikleri vasıtasıyla farkında dahi olmadıkları davranışlarla
alt bilinci doyurma yoluna giderler. Bu da yemek yemek, su içmek kadar
doğaldır, çünkü insanın doğasından kaynaklanmaktadır. Ancak üst benliğini
keşfeden insan için yapılması gereken, artık farkında olduğu bu durumu doğru
değerlendirerek alt bilincini kendi vicdani görüşlerine göre yönlendirmektir.
Bunu yapabilmesi için de egomuz tarafından kurulan kişilik savunma
mekanizmalarından kurtulması, kendisini objektif şekilde ele alabilmesi
gerekir. Bizim objektif şekilde kendimize bakabilmemiz açısından öncelikli
olarak tanımamız gereken şeylerden biri de farkında olmaksızın ileri sürdüğümüz
bu savunma mekanizmalarıdır… Şimdi örnek olarak savunma mekanizmalarından genel
olarak karşılaşılan birkaçını inceleyelim…
Savunma Mekanizmaları;
Bastırma
Karşılaşılan olay ve deneyimlerin
bilinçdışına itilerek orada tutulmasıdır. Diğer bütün savunma mekanizmalarına
temel teşkil eder. Benliğe acı – bunaltı veren deneyimler, anılar, istekler yasaklanarak
bilinçdışına itilir.
Yadsıma (İnkar)
Benlik için tehlikeli olarak algılanan
ve bunaltı doğurabilecek bir gerçeği yok saymak, görmemek yaygın şekilde
kullanılır. Birçok utanç ya da suçluluk doğuran eski deneyimlerini kişiler
bilinçdışına göndermekle kalmaz, bunları hiç yaşanmamış gibi algılar.
Yansıtma
Bazı duygu, dürtü, gereksinim ya
da yaşam olaylarının dışarıya aktarılıp, yansıtılıp, dışarıdaymış ya da
kendisine yöneltiliyormuş gibi algılanmasıdır. Genellikle toplumda onaylanmayan
duygu – dürtü – gereksinimlerde bu mekanizmaya başvurulduğu görülmektedir.
Örneğin içinde öfke, kin, nefret duyguları olan kişi, “bana kızıyorlar, benden
nefret ediyorlar” diye düşünerek hem yadsıma mekanizmasını hem de bu
mekanizmayı kullanmaktadır.
Ödünleme
Yetersizlik duygusuna karşı
geliştirilen bir savunma mekanizmasıdır. Örneğin sakat bir insanın uzun
çalışmalar sonucu olimpiyat yüzme şampiyonu olması bu mekanizmaya bir örnektir.
Yüceltme
Bu mekanizmada toplumca
onaylanmayan ilkel nitelikteki bir dürtü, eğilim ve istekler doğal amacından
çevrilerek toplumun beğendiği bir hale dönüşürler. Örneğin yıkıcı eğilimleri
olan bir çocuğun iyi bir patlayıcı uzmanı olması buna örnek teşkil etmektedir.
Yer Değiştirme
Bir dürtünün ya da duygunun esas
nesnesinden başka bir nesneye yöneltilmesidir. Patrona kızıp evde tartışma
çıkaran kişi bu mekanizmaya iyi bir örnektir.
Karşıt Tepki Kurma
Kişi, kendi içindeki bilinçdışı
dürtü ve eğilimlerin tam aksine tepkiler vererek benliğini savunabilir. Örneğin
içindeki kin, nefret duyguları nedeniyle aşırı kibar davranışlar
sergileyebilir. Benlikçe kabul edilmeyen birçok dürtü ve gereksinimler aşırı
bağnaz, baskıcı ve ahlakçı bir tutumla bastırılmaya çalışılabilir.
Duygusal Soyutlanma
Duygusal soyutlanma mekanizması
çeşitli şekillerde işleyebilir. Bunlardan biri kişinin diğer insanlardan
bağımsızlık kazanarak duygusal ihtiyaçlarının onlar tarafından etkilenmesine
karşı önlem almasıdır. Böyle bir insan, ilişkilerinde duygusallığa yer
vermeyerek düş kırıklığına ve zedelenmeye karşı korunmaya çalışır.
Yapma – Bozma
Ana-babanın ve daha sonraları
toplumun içleştirilen değerleri kişiye uygunsuz davranışlarında ötürü kendini
suçlama, yargılama ve cezalandırma sorumluluğunu yükler. Yapma-bozma
mekanizması, kişinin kendisi ve çevresi tarafından onaylanmayacak düşünce ya da
davranıştan vazgeçmesi ve eğer böyle bir söz ya da eylem dışa vurulmuşsa,
ortaya çıkan durumu onarmasıyla belirlenir. Yapma-bozma mekanizması günlük
yaşamda çok sık kullanılır. Kusurlu davranışlarımız için dilediğimiz özürler,
günahlarımıza karşılık verdiğimiz sadakalar ve arada bir duyduğumuz pişmanlık
duyguları bu mekanizmanın ürünüdür.
Dönüştürme
Dönüştürme, anksiyete
yaratabilecek bilinçdışı duyguların bilinç düzeyine erişmesini engelleyebilmek
ya da zorlama yaratan çevresel durumlardan kaçabilmek amacıyla ve gerçek bir
organik nedeni olmayan bedensel hastalık belirtileri biçiminde ortaya çıkan,
nevrotik düzeyde bir savunma mekanizmasıdır
Asetizm (Çilecilik)
Bu, özellikle ergenlerde görülen
bir savunmadır. Bu evrede, kişisel veya sosyal baskı ve inhibisyonlardan
gerçekten etkilenen bir gençte, cinsel dürtüler dayanılmaz bir kerteye gelince,
cinsiyet başta olmak üzere tüm haz verici faaliyetlerden bir el çekme gözlenir.
Mid-adolesans’tan sonra kendiliğinden kaybolur.
Fantezi
Fanteziler insan zihni tarafından
çatışmaları çözmek, daha doğrusu onlardan kaçmak için yaratılmış ‘yedek’lerdir.
Bunlardan bilinçli olanlara basitçe gündüz düşleri denir. Bizim burada konu
ettiklerimiz, ‘bilinç ötesi’ oluşanlardır.
ishtar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder