Bu Blogda Ara

21 Eylül 2014 Pazar

Türkler'de Bayramlar

Türk topluluklarının da baharla ilgili gelenekleri ve türleri oldukça çeşitlidir. Ancak bahar bayramı geleneğinin Türkler'de tarihin en eski dönemlerine kadar indiği görülmektedir. Özellikle mevsimleri esas alan bayramlar, ilkbahar, güze ve yaz mevsimlerinde bu mevsimlerin başında ve sonunda büyük törenlerle kutlanırlardı.

Türkler'de çok eskiden beri baharın gelişi, tabiatın canlanışı, destanlarda, masallarda, türkülerde, şiirlerde, aşıkların kopuzlarında, sazlarında terennüm edilir ve bahardan coşkunlukla söz edilirdi. İlk asiklopedik Türk Lügatı olan Divan'ı Lugat'it Türk'te baharın gelişi, "suların çoğalması, karların eriyip dağ başlarının görünmeye başlamaları, dünyanın nefesinin ısınması yani havaların ısınması, türlü çiçeklerin açılması, yeryüzüne yemyeşil bir ipe kumaşın serilmesi, hayvanların çoğalmaları" olarak yorumlanmaktadır. Diğer bir kaynağımız olan Kutadgu Bilig'de de bahar "yay" ve "yaz" kelimeleriyle ifade edilmiş ve baharın güzellikleri bir bir anlatılmıştır. 

Değişik Türk lehçe ve şivelerinde bayram karşılığı olarak çeşitli kelmeler kullanılmaktadır. Bunlardan Uygur Türkçesi'nde bayram kelimesinin karşılığı olarak "toy" kelimesini görüyoruz. Toy kelimesinin bayram karşılığı dışında düğün ve yemekli tören gibi anlamları da vardır. Aynı şekilde Kırgızlar'da "tuy" kelimesi düğün ve bayramı ifade eder. Kırım Türkleri'nde çiftçilikle ilgili olarak bir bahar bayramı tespit edilmiştir. "Sabantuyı/sapan-tuyı" denilen bu bayramda da toy kelimesi bayramı ifade eder. Kazan Türkleri'nde de "tuy" kelimesi bilhassa düğün ve herkesin katıldığı eğlenceleri ifade etmekte yani bayram karşılığında kullanılmaktaydı. 

Çuvaşlar'da yemekli olarak kutlanan ve aile fertlerinin tamamının katıldığı iki bayram görülmektedir. Bunlardan ilki, baharda Ekim'den sonra; diğeri de güz mevsiminde kutlanır. Bu bayrama "eretle pedeyesmane" adı verilir. Çuvaş Türkçesi'nde bayram kelimesi karşılığı olarak bir de "üyev" sözü mevcuttur. "Bayram günü" karşılığı olarak "üyev-kün" denilmektedir. Diğer Türk lehçe ve şivelerinden Çağatayca'da "paykamak", Sagay ve Koybal Türkleri'nde "Paymak", "Paylakmak", Şor şivesinde "Paygamak" bayram, düğün anlamındadır. Asya Hunları'ndan beri bütün Türk hanedanlarında bayram törenlerinin varlığı bilinmektedir. Bu törenlerin bir kısmı devletin resmi töreni mahiyetindedir. 

Asya Hunları yılın birinci, beşinci ve dokuzuncu ayında olmak üzere yılda üç defa bayram yaparak göğe kurbanlar sunarlardı. İlk aydaki törende Hunlar'a bağlı boyların başbuğları Tanhu'nun sarayında toplanır, yer-su ve gök tanrılara kurbanlar sunardı. Beşinci aydaki bayramda atalarına, yer-sulara ve gök tanrıya kurbanlar sunarlardı.

Tabgaçlar'da ilk baharın ilk ayında ülkenin doğu bölgesindeki tapınak görevi gören taş-evde  Göktanrı'ya, ata ruhlarına kurbanlar sunulurdu. Daha sonra o bölgeye kayın ağacı dikilirdi.

Kök-Türkler'in biri ilkbaharda olmak üzere yılda üç defa tekrarladıkları törenleri vardı. Törenlere başta Kağan olmak üzere, devlet ileri gelenlerinin tamamı katılırdı. Bu bayram beşinci ayın ikinci yarısında, Tamır Irmağı kaynağında, Göktanrı'ya, Yer-Sular'a kurbanlar sunulmasıyla başlardı. 

Uygur Kağanlığı döneminde de Kök-Türkler gbi beşinci ayda Tamır Irmağı kaynağında kurbanlar sunarak törenler yapılmakta idi. 

Kırgız Kağanlığı'nda da her yıl üç bayramları vardı. İlki ilkbahar bayramı idi. İkinci bayram Yaz bayramıdır ve 28 Ağustos'ta kutlanır. Üçüncü bayram 28 Eylül'de, sonbaharda kutlanır.

Prof. Dr. Abdulhaluk M. Çay

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder