İnisiyasyon Safhaları:
1. Küçük Sırlar: Adaylar teorik ve pratik çalışmalardan
geçirilirdi. İlk hedef, adayı egoizmasından sıyırmaktı. Çünkü kendi iç
denetimini başka türlü sağlayabilmesi mümkün değildi. Aday bir yandan yeni
bilgilerle karşılaşırken, bir yandan da adına “kendini bilmek” adı verilen çok
titiz bir çalışmadan geçirilirdi. Öncelikle adaya egosunun ve çeşitli zaaflarının
esiri olduğu fark ettirilir, daha sonra da bu esaretten kurtulması için son
derece zorlu deneylere tabi tutulurdu. Tüm bunların tek bir gayesi vardı:
Kendini her yönüyle tanımak. Tanıdıktan sonra da değişmesi gereken taraflarını
törpülemek… Bu safha inisiyasyonun en uzun süren çalışmalarını oluştururdu. ‘Kendini bilmeyen Rabbini bilemez’
sözü, tüm inisiyasyonun temel prensiplerinin başında gelirdi.
Küçük sırlara ermiş kişilere Eski
Mısır’da “Mist” adı verilirdi. Mister sözü de mistisizm sözü de bu kökten
gelmektedir. Bu aşamanın sonlarına doğru Mistler, evrende mevcut olan genel
işleyiş kanunları öğrenmeye başlarlardı. Bu aynı zamanda büyük sırlar için bir
hazırlık devresiydi.
Küçük Sırlar
aşamasında yer alan başlıca çalışma konuları;
İnsan egosunun esiridir. Bu esaretten kurtulmadan
özgürleşemez. Bunu gerçekleştirebilmek için fazlalıkların terk edilmesi
gerekir.
İnsan kendi üzerinde uygulayacağı pratik çalışmalarla bu
yolda başarıya ulaşabilir.
İnsan varoluş itibariyle kendisinin hayal bile edemediği büyük
bir potansiyele sahiptir. İçinde gizli olan bu potansiyel, tanrısal bir güçtür.
İçinde uyumakta olan bu tanrısal güç ancak Kendini Bilme
Çalışmaları ile ortaya çıkarılabilir. Bu gücün ortaya çıkmasına engel olan en
önemli etkenler; Gurur, Kibir, Ön Yargılar ve Tabulardır.
Bu tanrısal güç her insanın özünde vardır. Ancak herkes bu
gücü ortaya çıkaramaz. Büyük çoğunluk bu bilgilerden haberdar bile olmadan
yaşar çünkü insanlar uyumaktadır.
Uyanmış insan bu sırra eren kişidir.
Uyumakta olan genel insan kitleleri birçok yaşamlar boyunca
bilmeden bu gücü ortaya çıkarmaya çalışırlar. Yani insanlar bir kez dünyaya
gelmezler, birçok kez doğarlar ve birçok kez ölürler.
İnisiyasyon bu süreci kısaltır.
İnsan ruh ve bedenden oluşan bir yapıya sahiptir. Ruhun
sonsuz gücü beden içine hapsolmuştur.
Dünya okulu ıstıraplarla doludur. Bu zorlukları yenen için
ıstırap yoktur.
Dünyanın haricinde çok daha geniş imkânlara sahip evrende
mekânlar mevcuttur.
Ruhların ilk orijinleri mükemmel olduğu için dinlerde
onların cennetten çıktıkları söylenmiştir. İnsan cennetten gelmiştir ve cennete
gidecektir. Kökenine geri dönecektir.
Her insanda mevcut olan ama her insanın kullanamadığı ruhsal
yetenekler vardır. Bunların başında telepati, telekinezi, duru görü, astral
seyahat gibi parapsişik yetenekler gelir. Bu yetenekler ruhun sonsuz gücünün
dünyadayken ortaya çıkabilen sadece küçük kısmıdır.
Parapsişik yetenekler özel metotlarla geliştirilebilir.
Tüm dinler aynı gerçekleri farklı bir üslupla insanlara
anlatır. Dinlerin içerdikler bilgiler sembollerle aktarılmıştır. Bunlar
çözülmeden dinlerin mecazi dili çözülemez.
Halkın bildiği ile inisiyenin bildiği din arasında büyük
farklılıklar vardır çünkü halk sırlardan uzak yaşamaktadır.
Evrende işlemekte olan bazı yasalar vardır. Bu yasalar
öğrenilirse insan yaşamını daha kolay tanzim edebilir. Örneğin; her olayın bir
sebebi ve sonucu vardır. Hiçbir şey evrende tesadüflerin sonucu oluşmamıştır.
Bu yasaya “Sebep-Sonuç Yasası” denir. Evrende bunun gibi daha pek çok yasa
mevcuttur ve evren bu yasalarla ayakta durur.
Aday bu bilgileri alırken bir yandan da kendisini saflaştırmaya çalışırdı. Saflaştırma hem bedeni hem ruhi idi. Bu çalışmalara "arınma çalışmaları" denilmiştir. Küçük sırlar aşamasının sonlarına doğru adaylar son derece zorlu sınavlara tabi tutulurdu. Sınavlardan başarıyla geçemeyenler büyük sırlar aşamasına dahil edilmezdi. "Ateş", "Su", "Yemek", "Nefs" adı verilen sınavlar işte bu aşamanın sonlarında, adayların geçmek zorunda oldukları en büyük engellerdi. Bu engelleri aşan çok az sayıda "Mistler" bir üst aşamaya geçmeye hak kazanırdı.
(devam edecek...)
Ezoterizme Giriş - Ergun Candan
Aday bu bilgileri alırken bir yandan da kendisini saflaştırmaya çalışırdı. Saflaştırma hem bedeni hem ruhi idi. Bu çalışmalara "arınma çalışmaları" denilmiştir. Küçük sırlar aşamasının sonlarına doğru adaylar son derece zorlu sınavlara tabi tutulurdu. Sınavlardan başarıyla geçemeyenler büyük sırlar aşamasına dahil edilmezdi. "Ateş", "Su", "Yemek", "Nefs" adı verilen sınavlar işte bu aşamanın sonlarında, adayların geçmek zorunda oldukları en büyük engellerdi. Bu engelleri aşan çok az sayıda "Mistler" bir üst aşamaya geçmeye hak kazanırdı.
(devam edecek...)
Ezoterizme Giriş - Ergun Candan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder