İnsanlar doğal ya da doğaüstü olduğunu düşündükleri canlıları simgelemek için maskeler yapmışlardı. Bu maskeyi takan kişiler açıklayamadıkları güçlerden bu yolla kurtulmayı amaçlıyordu. İnsanoğlu bilinmeyenden korkmuş yüzyıllar boyunca. Korkusunu da maskelerin arkasına sığınarak bastırmaya çalışmış bir anlamda. Maskelerin anlamı maskeyi takanın simgelediği kişiden ya da şeyden kaynaklanıyor. Sözgelimi ejderha maskesi takan birisi, ejderhanın temsilcisi olduğunu düşünüyordu. Bu yolla ejderha gücüne sahip olmayı istiyormuş. Ya da kötü ruhların ejderhadan korktuğunu düşünerek takmış maskeyi. Onun ejderha olduğunu düşünen kötüler asla yanına yaklaşmayacak, maskeyi takan kişi de böylece güvenli bir şekilde yaşamını sürdürecekti.
Bu tür maskeler aslında bir tür gizleme görevini görüyor. Kılık değiştirmenin en kolay yolu olduğu için sıkça başvuruluyormuş bir zamanlar. Doğada da benzer kılık değiştirmelere rastlamak olası. Birçok hayvan yırtıcı, korkunç ya da zehirli hayvanların görünüşünü taklit ederek, bir anlamda yüzlerine onların maskesini geçirerek düşmanlarından korunuyor.
Maskeler neredeyse Paleolitik çağdan beri kullanılıyor. İlkel kabilelerde maskeler, doğaüstü varlıkları, takanın atalarını ya da ruhları simgeliyordu. Bu nedenle törenlerde maske takmak, bu varlıklarla ilişki kurmanın bir yolu olarak görülüyordu. Geçmişte kabilelerin şamanları, büyücüleri hastalıkları iyi etmek için yaptıkları törenlerde maske takardı. O zamanın inançlarına göre hastalıklara kötü ruhlar neden olurdu. Hastanın içine giren kötü ruhu kovmak için şaman, bir törenle maskesini takar ve maskenin simgelediği iyi güçlerin yardımına başvururdu. Bu törenler yalnızca hastaları iyileştirmek için yapılmazdı. Sözgelimi avdan önce de bu tür törenler düzenlenirdi. Avlanacak hayvanın maskesini takan insanlar simgesel olarak öldürülür, böylece avın yalnızca bedeni değil ruhu da avlanmış olurdu.
Eski Yunan’da önceleri şenliklerde kullanılan maskeler, az zaman sonra bir tiyatro aracı oldu. Bundan kısa bir süre sonra da tiyatronun simgesi haline geldi. Bazı oyunlarda sesi yükseltmesi için çok büyük ağızlı maskeler kullanılıyordu. Her oyuncunun oynadığı role göre (kahraman, kral, rahip…) ayrı ve belirli bir maske kullanılıyordu. Böylece az sayıda oyuncu üzerlerindeki kostümü ve maskeyi değiştirerek hemen farklı bir role bürünebiliyor, oyunu daha renkli bir hale getiriyorlardı. Eski Yunan tiyatrosunda 28’i trajedilerde kullanılmak üzere 76 değişik maske kullanıldığı saptanmış.
Maskeler, genellikle bu işin ustası sanatçılarca yapılır. Eğer maske doğaüstü bir gücü simgeliyorsa yapanın bu gücü duyumsadığı varsayılır. Maskeyi yapan gibi takanın da maskenin simgelediği varlığın sahip olduğu bazı güçlere sahip olduğu düşünülür. Dolayısıyla bu kişi maskeyle birlikte rol yapan bir oyuncuya benzetilebilir. Maske onu takan kişiyle birlikte bir canlılık kazanır ve takan kişiyle maske arasında karakter uyumu aranır. Sözgelimi aslan maskesi takan biri aslan gibi yırtıcı, tilki maskesi takan kurnaz davranışlar yapar. Bu tür törenlerde izleyicilerin de rolü büyüktür. Oyunu seyredenler maskenin geçmişle bugün arasında bir bağ olduğunu anlar.
Yeryüzünün her yerinde maskelere farklı anlamlar yükleniyor. Bu nedenle kullanıcıların ya da izleyicilerin davranışları da farklılık gösteriyor. Sözgelimi Afrika ya da Okyanusya’da kullanılan bazı maskelerin korkutucu görünümleri vardır. Bunların kötü ruhları simgelediğini düşünmemize yol açar. Oysa gerçek bunun tümüyle tersi olabilir. Maskeler içinde bulundukları toplumların kültürel değerleriyle yakından ilgilidir.
Arkeolojinin Gizemi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder